Anasayfam Yap    -
Reklam     -
Kunye     -
Son Mansetler    -
Iletisim                                 
Facebook    -
Benzine Zam
Haftasonu plan yapmayın !
''Cep''te bu oyuna düşmeyin !
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

PKK'nın Suriye'de İşi Yok

PKK'nın Suriye'de İşi Yok
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Bölgede oluşabilecek güç boşluğundan yararlanmak isteyen başta PKK olmak üzere terör gruplarına karşı her türlü önlem almak konusunda ortak kararlılığa sahibiz” dedi.
11.08.2012 / 17:05


 



Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, yaptıkları görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda yaşanan son gelişmeleri ele aldıklarını belirterek, “Cenevre’de mutabık kaldığımız plan çerçevesindeki çalışmaları yürüten Kofi Anna’ın istifasından sonra diplomatik çalışmalarda ciddi kesintiler ortay çıktı. İsterdik ki uluslararası toplum bu konuda tek bir vücut halinde hareket etsin ancak maalesef Annan’ın istifası diplomatik çalışmaların oradaki duruma yansımasını etkiledi” dedi.




Suriye’deki insani durumun gitgide daha ciddi bir hal aldığına dikkat çeken Davutoğlu, “Bugün itibariyle Türkiye’ye sığınan mülteci sayısı 55 bini aştı. Biz her zaman söyledik Suriye’den gelen dostlarımız kardeşlerimiz Türkiye’de kendilerini evinde hissedecek şekilde imkanlarımızı seferber ettik. Mülteci sayısındaki artış artık Suriye’deki insani durumun ne kadar kötüleştiğinin açık göstergesi. Halep’teki gelişmeler hepimize kaygı veriyor. Hava kuvvetlere ile yapılan saldırılar büyük bir insan ve tarih katliamına yol açıyor. Uluslararası toplumun bu katliama açık şekilde dur diyecek adımlar atması lazım” diye konuştu.


  


Davutoğlu, görüşmede Suriye’deki PKK varlığı konusunun da gündeme geldiğini belirterek, “Suriye’deki geçiş sürecinin ne kısa sürede tamamlanması konusunda ve güç boşluğu oluşmaması konusu mutabık kaldık. Bölgede oluşabilecek güç boşluğundan yararlanmak isteyen başta PKK olmak üzere terör gruplarına karşı her türlü önlem almak konusunda ortak kararlılığa sahibiz” dedi.


  



Basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise sözlerine PKK’nın terör eylemlerinde hayatını kaybedenler için başsağlığı dileyerek başladı. Suriye’deki krizin her geçen gün daha ciddi boyutlara ulaştığına işaret eden Clinton, “Şu anda rejim şiddete devam ediyor ve aynı zamanda yönetimden kaçanlar ve taraf değiştirenler var. Bildiğiniz gibi Cenevre anlaşmasında öne çıkan konularla ilgili Birleşmiş Milletler’de(BM) Rusya ve Çin gereken oyu vermediler. ABD ve Türkiye’nin birlikte bu konuda neler yapabileceğini ve uluslararası toplumla bir araya gelerek bölgede nasıl bir çözüm olabileceğini konuştuk” dedi.


 


Suriye konusunda atılması gereken adımları sıralayan Clinton, “Muhaliflerin şiddeti durdurma çabalarına destek olmak ve demokratik bir geçiş sürecini Esad başında olmadan yapmak gerekiyor. Abd muhaliflere silah dışında yardımlarda bulunuyor. Bunlar maddi ve insani yardımları içeriyor. Suriye’deki muhaliflere baktığımızda dışarıdan da baskıyı arttırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Dün ABD olarak İran, Hizbullah ve Suriye’ye yaptırımlar öngördüğümüzü açıkladık ki bu gruplar Esad’ın yönetimde durma süresini uzatmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.


  



Suriyeli mültecilere kapılarını açtığı için Türkiye’ye teşekkür eden Clinton, “Yüzbinlerce Suriyeli komşu ülkelere sığındı. 55 binden fazlası Türkiye’de. Türk halkına ve Türk hükümetine misafirperverlik için teşekkür ediyoruz. Bu insanlar güvenlik için kaçıyorlar. Türkiye sadece sınırlarını değil kalbini ve kucağını da mültecilere açtı. Bugün BM Mülteciler Yüksek Kurulu’na 5 milyon dolar yardımda bulunduk. Türkiye’deki mültecilere ve sığınmacılara da yardımda bulunulması için ödenek ayırdık. Şu anda battaniye, gıda, tıbbi malzemeye ihtiyaç duyuluyor” ifadelerini kullandı.


  


Esad sonrası geçiş sürecinin hazırlıklarının yapılması gerektiğini belirten Clinton, “Suriye halkı bu geçiş sürecini kendileri gerçekleştirecekler. Ekonomilerini düzeltecekler, güvenliği arttıracaklar ve ülkenin kimyasal silahlarının yok edilmesi gerekecek. Tüm bunların dikkatli bir şekilde planlanması ve uluslar arası toplumun desteği ile gerçekleştirilmesi gerekiyor” dedi.


 


Clinton Türkiye’nin PKK ile mücadelesini de desteklediklerini belirterek, “Türkiye’nin Suriye’nin PKK’ya kucak açmaması dileğine biz de katılıyoruz. Ne şu an ne de bundan sonra PKK’nın orada konuşlanmasını biz de istemiyoruz. Suriye büyük zorluktan geçiyor. Türkiye bu bölgede lider konumda. Türkiye’nin ortaklığı bizim için gurur verici” diye konuştu.


  


Basın toplantısının sonunda soruları yanıtlayan Davutoğlu, yapılacak ortak çalışmalarla ilgili olarak, “Olabilecek olumsuz senaryolara karşı nasıl tepki vereceğimizi planlayacağız. Bunların içerisinde Halep’teki son gelişmelerin açıkça gösterdiği gibi büyük bir insani göç dalgası yaşanabilir. Bir takım düzensizlikten istifade gruplar kendi egemenliklerini kurmaya kalkışabilirler. Tabii kimyasal silahlarla ilgili potansiyel bir tehdit söz konusu. Bu senaryolar üzerinde birlikte yapacağımız çalışmaları planlamak. Büyük bir mülteci akını olduğunda bu mültecilerin Suriye içinde korunması bir insani korum misyonunu beraberinde getirebilir. Biz halka koruma sağlarız ya bu halk şehirlerde sürekli bombardıman altında yaşıyorsa bu konuda uluslararası toplumun sessizliğini bozması gerekli. Biz elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. ABD ile birlikte olabilecek olumsuz senaryolara önceden hazırlıklı olmamız kanaatiyle somut çalışmalar yapma kararı aldık. Bütün geçiş döneminde sonra kamu düzeninin sağlanması, düzenli geçişin temin edilesi için atacağımız adımlar olabilir” dedi.


  


Hillary Clinton ise Türkiye’nin bölgedeki PKK varlığı konusundaki endişeleri ile ilgili olarak, “Amerika olarak müttefiğimiz Türkiye’nin savunmasında her zaman destek oluyoruz.  Birlikte radikalliğe ve bu bölgedeki her türlü teröre karşı omuz omuzayız. PKK’ya karşıyız. ‘Acaba PKK Suriye’de boşluktan yararlanıyor mu’ diye sordunuz. Evet. Biz bu konuda endişeleniyoruz. Teröristlerin şu an Suriye’deki meşru mücadelesini kullanarak kendi gündemlerini uygulamaya çalıştıkların düşünüyoruz. Buna karşıyız. Buradaki şiddeti daha da kışkırtmaları bizi endişelendiriyor” ifadelerini kullandı.




Etiketler:
Bu haber toplam 11 defa okundu
YAZARLAR